“ALINAN ÖNEMLER OLUMLU SONUÇ VERİYOR”
Karadeniz’deki ısınmanın Marmara Denizi’ni de etkileyeceğine işaret eden Yücel, “Karadeniz’in yüzeydeki ve içerisindeki ısınma, akıntıyla Marmara Denizi’ne daha sıcak yüzey suyu olarak giriş yapıyor ve bu denizin zararlı alg patlamaları ile müsilaj oluşumuna daha yatkın hale gelmesine neden oluyor. Bu ısınma nedeniyle yıl sonundan itibaren zararlı alg patlaması geri sayımına gireceğiz ve nisan-mayıs ayı gibi pik yapacağını göreceğiz. Bu hadiselerin aralık ve ocak aylarında başlama ihtimalinin yüksek olduğunu bulduk.” diye konuştu.
Yücel, 1994 yılında Karadeniz’in kıyıdaş ülkeleri tarafından imzalanan Bükreş Sözleşmesi kapsamında Karadeniz’deki kirliliğe karşı bir komisyon kurulduğunu hatırlatarak, bu kapsamda taraf ülkelerin aldığı önlemlerin ve Tuna Nehri kıyısındaki ülkelerin standartlarının yükselmesinin olumlu sonuç verdiğini aktardı.
Alınan önlemler sayesinde azot ve fosfor kirliliğinin azaldığını, oksijensizlikte ise kötüye gidişin durduğunu anlatan Yücel, “Karadeniz’de alınan önlemlerle hasta komadan çıkarılmış, azot ve fosfor değerleri inmiş, oksijen ve hidrojen sülfür değerleri stabilize olmuş durumda. Ancak kıyılarda lokal kirlilik sorunlarını biz bütün seferlerimizde buluyoruz, bunlar da yine lokal köpüklenme ve müsilaj oluşumu gibi sonuçlara neden oluyor.” diyerek sözlerini tamamladı.